takı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
takı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Mart 2013 Salı

Mercan Yokuşu -Marpuççular Han Keşfi Eşliğinde Bir İstanbul Yürümesi

 DIY projeleri,çanta yapımı, takı tasarımlarına merak saldıkça, malzeme nereden bulunur,nasıl daha uyguna maledilir,daha çok çeşide nasıl ulaşılır araştırmaları başlıyor pektabii.Bir Mercan Yokuşu bir de Marpuççular Hanı noktaları yoğunluk kazanınca, İstanbul gezimin ilk durakları olmaya hak kazandılar.Önce google uydu görüntüleri haritalarına bakıldı, nereden nasıl ulaşılırmış öğrenildi.Hatta haritalar basılıp çantaya özenle yerleştirildi.Eee ne de olsa bir küçük Anadolu şehrinden gidecektim İstanbul'un çok ta iyi bilmediğim sokaklarında dolanmaya.





Beyazıt'ta kapalı çarşının Çarşıkapısında girip,bu en üst caddesinden dümdüz ileri yürüyünce Mercan Yokuşu'nun başına çıkılıyor.Aşağıya doğru salınıp inerken sağda solda fermuar,düğme,zımba,etiket toptancılarının ağırlıkta olduğu küçük dükkanlar eşlik ediyor ziyaretçilere.







Benim asıl ihtiyacım takı malzemesi olduğundan ''Hımf şurda şu varmış burda bu varmış'' bakınmalarıyla yoluma devam ettim.Saat ilerledikçe ve ben aşağılara indikçe kalabalık artmaktaydı.Tahtakale tarafına saparken daha bir perakende ve renkli süslü malzeme satan dükkanlar görünmeye başladı.Bir ikisine baktım takı olarak on katı fazla para verip te aldığım metal kuru kafalara selam verirken ,sağda bujiterilerin olduğu bir pasaj gördüm.Hemen içeri attım kendimi tabii ki.Tam yerini bulmuşum Marpuççular Hanına yan taraftan girmişim meğer .İçini dolaşırken anladım bunu.

Yaşasın malzeme alacağım hissiyatı fazla sürmedi.Nedeni ise hanın sakinlerinin artık %90 oranında hazır takı,toka,bujiteri satan dükkanlardan ibaret olmasıydı.

Bunca yolu bunun için mi geldim ben, bu kadar mı yani diyerek üst katlara döne döne çıkarken, yine dükkanları tarıyordum umutla.Sadece bir yerde aradığım aparatlardan buldum o da sınırlı modelde.En önemli keşfim ise yine bir malzemecide E6000 yapıştırıcısını hem de büyük boy olarak bulmam oldu.Şahin gibi atladım.Hiç ummadığım bir dükkanda karşıma çıkmıştı ne de olsa.Bu bahsettiğim iki dükkanın fotoğraflarını çektim ki unutmayayım.Aşağıda sizlerle paylaşıyorum.
 E6000 'in olduğu dükkan
  Aradığım malzemeyi bulduğum dükkan
Bir de toptan zincir satan küçük bir dükkandan ihtiyacımı karşılayacak miktarda zincir aldım.10 metre aldığınızda toptan fiyatına veriyorlar.Zinciri zincirciden alın diğer karışık malzeme satanlarda fiyat daha yüksek bu tüyoyu da vereyim ;)
Handaki tüm dükkanları taradıktan sonra artık başka bir şey bulamayacağımı anlayınca işin gezme kısmına devam ettim.Hava güzel İstanbul kalabalık güzel ve karnım aç ! Bu şehre gelip denizle haşır neşirliği artınca insanın canı balık ekmek yemek istiyor yahu ! Eminönü tam keşmekeşti Karaköy'e yürüyesim geldi.

 Mısır çarşısı civarı görüntüleri


 Balığı ,ekmeği,midyeyi ve şalgam suyunu masaya dizdirip büyük bir kavuşma gerçekleştirdim kendileriyle.
Oradan İstiklal'e tabanvayla çıkış ve yoruluş.Dönerken tramvay ve tüneli kullanarak kendimi ödüllendiriş.

Kadına şiddete dair protesto yürüyüşü

İstanbul'da bu sefer sanki çok fazla turist vardı.Her girdiğim dükkanda bir yabancı dil,başımı her çevirdiğim yerde farklı bir ülke insanı.Bu görüntüyü seviyorum.Bu dünya insanıyım hissini bir de Kapadokya'da yaşamıştım. Keşke herkes kardeş olsa,birarada mutlulukla yaşasa,bu farlılıklardan nefret değil sevgi doğsa....

11 Mart 2013 Pazartesi

Piksel İşi Sardı :)

Yeni merakım piksel modellerle uğraşmak sanırım bağımlılık yapıyor.Kaneviçeye zalten meraklıyımdır.
Akşam eve gelince kardeşimle ikimiz alıyoruz önümüze tablaları.Şunu yapmak istiyorum bunu yapmak istiyorum şeklinde dialoglarla renkli boncuklar dünyasına kapılıp gidiyoruz.




Piksel işiyle uğraşınca işe merak salanlar bizim buralarda neler yapmış diye bakınıyorum haliyle.
Malzeme sıkıntısı bizde had safhada gerçekten de bunu anladım.Ayrıca  hemen bir marka oluşturup bu malzemeden yapılan işleri, fahiş fiyata satmaya çalışan uyanıkların  türediğini görerek, hayretler içinde kaldım.

Ben de yaptığım kolyelerin bazılarını, Adapazarı'nın tek tasarım butiği sevgili Nevin'in emekleriyle kurulmuş olan New'in Boutique de paylaşmaya başladım.Şehrimiz tasarım trendlerini yakından takip ediyor sayesinde.

Not: Dün Tahtakale,Mercan Yokuşu ,Marpuççular Hanı gezentisi yaptım.Malzeme keşfinde bulundum yazısı yorumlarım fotoğraflarla  bir sonraki postta.

15 Ekim 2012 Pazartesi

Küçük Bir Hobi Arası

Karadeniz yazılarıma bir küçük ara verip; bu aralar bileğimde taşımaktan zevk aldığım friendship ve shamballa bilekliklerimden birkaçını sizlerle paylaşmak istiyorum.
İlginçtir bunları renk renk bileğime sıraladığımda içim çocukça bir enerjiyle doluyor.
Sokaklarda sekerek yürüyesim geliyor.
 Ev ekonomisi dersinde makrome öğenmenin faydalarını ( mutluluk olarak) görmüş oldum böylece.Bizim zamanımızda eğitim bir başkaydı mirim :)



3 Aralık 2011 Cumartesi

Bijuteri Fuarı

Bugün kardeşimle kalktık Bijoux Expo Türkiye Fuarı'na gittik.Fuar adından da anlaşılacağı gibi bijuteri fuarı,kimler neler var görmek, malzemecilerle irtibat kurmak için bu fuarı merakla bekliyordum.Kitap ve Turizm fuarlarının gediklisi bir fuar canavarı olarak bu fuarı biraz sönük ve koridorları boş buldum.Birçok tasarımcı olur ortam şenlikli olur diyordum pek öyle de olmadı biraz daha bu organizasyonun genişlemesi, pişmesi gerek gibi geldi bana.
Yine de güzel vakit geçirdik Gökkuşağı Takı Tasarım gibi hoş keşiflerimiz oldu.Beğendiğimiz aksesuarları uygun fiyata alma şansına sahip olduk.Show TV'ye röportaj verdik(ama yayınlanmadı).Bujiteri açmak itiyorum hissine kapıldım.Bu hay huy içinde zaman da su gibi akıp geçti,akşam oluverdi.Bir dahaki fuarda görüşmek üzere diyerek yüzümüzde mutlu gülümsemelerle memleketin yolunu tuttuk.









Gökkuşağı Tasarım- Ayşegül Somuncu Hanım ve kardeşim


Tuğba Özay da bir firmanın konuğuydu



Son İstanbul pozu ve dönüş yoluna marş marş

1 Aralık 2011 Perşembe

Saçlara...





Cabochon saç aksesevarları da ufaktan hazır.O renk renk çiçekleri yapıştırıp yeni bir şeyler ortaya çıkartmak çok zevkli birşey,keyifli bir yapboz gibi.

28 Kasım 2011 Pazartesi

Kaneviçe Vintage Kolyeler



Tembellik yok,yola devam kör olma pahasına akşamları mini mini kaneviçelerimi işliyor,biraz birikti mi de aksesuvar haline getiriyorum :)Son hazırladığım vintage esintili kolyeleri fotoğraflayabildim nihayet.

25 Kasım 2011 Cuma

Kaneviçeler





Kaneviçeden takı yapmak sandığımdan da uzun süreç gerektiriyor.Ama yılmadım azimliyim yavaş ta olsa ortaya birşeyler çıkarıyorum :)

9 Kasım 2011 Çarşamba

Bayram Çalışmalarım






Bayramda boş durmadım.Kaneviçe yüzükler çok beğeniliyor. Keçelerden değişik çalışmalar yapma isteğine karşı gelemedim.Tasma çalışmaya başladım.Renkli çiçekler bence herşeye yakışıyor.