29 Nisan 2012 Pazar

Kaş -Patara Biraz Likya -2 (üçağız-Kaş)

Limanağzına bizi bekleyen teknemiz ile Üçağız'a yolculuğumız başlıyor.Serince esiyor hava.Denize girme hayallerimm diye düşünüyorum.Suya düştüüü :)




Manzaramız Simena Antik Kenti.Suya inen merdivenleri ,kayalarda belli belirsiz bina bölümlerini birbirimize göstererek, fotoğraflar çekerek yol alıyoruz.
Kaleköy
Üçağızdan önce Kaleköy göründü.Harika...Keşke burayı da gezebilseydik.Programımız kısıtlı zaman göre ayarlı ama bir dahaki gelişimde mutlaka...
 Üçağız

Kalacağımız yer harika manzarası olan Kekova Pansiyon.İki saat sonra akşam yemeği. Aç kurtlar gibiyiz.
Yemekten sonra  çok fazla oturamadan yatmaya gidiyoruz.

Erken yatınca erkenden uyandım ve sabahın 6.30 unda elimde makina pansiyonumuzun huzurlu manzarasını fotoğraflıyordum.Süper....
 Kekova Pansiyon'dan sabah manzarası

Erken kahvaltı sonrası toparlanıyoruz ve yine yol göründü.Grup ikiye ayrılıyor.Yürüyüş yapanlar ve Kaş'ı görmek isteyenler.Ben merakıma ve denize girme arzuma gem vuramıyor ve Kaş'a gidenler arasında kendimi buluyorum.

Kaş tam da hayal ettiğim gibi.Tam benlik sevimli bir deniz beldesi.Yukarıdan tatlı bir kıvrımla şehre girerken bir fotoğraf molası veriyoruz.Manzara çok güzel.Bir yandan yamaç paraşütü yapanları seyrediyor, bir yandan da sırayla manzarada ben buradaydım pozları veriyoruz.




Kaş'ta elimde makinam bir uçtan bir uca hızla dolaştım.Küçük Çakıl Plajı'na bayıldım.Benim gibi deniz diye yanıp yakılan ufaklık arkadaşıma müjdeyi vermek için grubun yanına döndüm.Hep beraber Küçük Çakıl Plajı'na yollandık.Yemeklerimizi orada yiyip denizlerimize girdik.Deniz bildiğiniz buz kovası.

 Küçük Çakıl Plajı



Öğleden sonra yürüyüş grubunu almak üzere yola koyulduk.Sonrasında istikamet ikinci pansiyon yerimiz,yani Patara.O akşam orada kalıp antik şehri gezeceğiz.Devamı bir sonraki postta.....

26 Nisan 2012 Perşembe

Kaş-Patara Biraz Likya -1

Her sene gitmek istediğim Kaş civarını görmek hatta Likya yolunda yürümek için bir fırsat doğmuştu. Trekist Sıra Dışı Etkinlikler Grubu yöreye bir yürüyüş turu düzenliyordu.
Likya yolunun bir kısmı yürünecek Kekova ve Patara'da kalınacak Likya birliği şehirlerinden günümüze kalanlar gezilecekti.


Tereddütsüz katıldım tabii ki.Tüm gece süren uzun bir yolculuktan sonra ilk günkü aktivitemiz olan  Boğazcık Köyünden Limanağzı'na  yürüyüşe geçildi hevesle.İşaretli patika takip edilerek taşların üzerinden sekilerek aşılan keyifli bir güzergahtı.





Coğrafya ilginç heryerde tırtıklı aşınmış taşlar,yerden bir başka gezegendeymiş gibi fırlayıp çıkmış kaya kütleleri,ağaç boyunda makiler ,keçiler...

Patika yürünmekten kırmızı kile boyanmış. Takip edilmesi kolay,yorucu olmayan eğime sahip bir parkur.
Sadece ayağımızın altındaki boy boy taş parçalarına dikkat etmek gerekiyor.


Yolun yarısına gelmeden Apollania antik kentine varıyoruz.Kentten geriye pek birşey kalmamış,mola verip biraz dolanıyor ve yola devam ediyoruz.



Patikadan iniş şeklinde yol bizi Aperlai Antik Şehri'ne getiriyor.Şehirden önce deniz görünüyor ki manzarayı sormayın.Ben büyülendim.




Burada daha çok yürüyüşçülere hizmet eden sevimli bir pansiyon var Purple House. Genç bir çift tarafından işletiliyor ve görünen o ki çok huzurlu bir ortam vaadediyor.
 Purple House'ın Sevimli Ailesi

Sahibesiyle küçük bir sohbet ve evin ufaklığını sevdikten sonra yolumuza devam ediyor ve bizi bekleyen teknemizde toplanıyoruz.İstikamet  Üçağızdaki pansiyonumuz...

25 Nisan 2012 Çarşamba

Kaş'a Gidildi Nihayetinde

Hazırlıklar önceki postta olduğu gibi olmasa da tamamlandı. Zülfü Livaneli'nin Serenad'ı anneye bırakıldı. Şu anda okunmakta.
Son gön istediğim numara Keen botum şu renk geldi.
İyiki de öyle gelmiş.Çünkü yürüdüğümüz yollar kırmızı killi bir topraktandı.Botlar kir göstermedi dolayısıyla :)
Şu harika manzaranın olduğu pansiyonda kalındı ve yılın ilk denizine (buzz gibi olsa da) girildi.
Elimde çok sayıda fotoğraf var.Bunları biraz işleyip daha güzel halde seyrinize sunmak istedim.O yüzden yazım bir iki gün içinde hazır olacak.Şimdi diyeceğim şu ki .Mutlaka gidin.Yaz gelmeden gidin.Bu dinginliğin tadını çıkarın.

19 Nisan 2012 Perşembe

Bu Hafta Bir Heyecan Var İçimde

Evet aynen o heyecan sürmekte çünkü yarın yolculuk var.
Hep aklımda olan bir düşüncemi daha gerçekleştiriyorum.Likya yolunun bir kısmında da olsa yürüme şansını yaratıyorum kendime.
23 Nisan... Çocuklar bayram yaparken yetişkinler için mini bir kaçamak şansı.Yaşasın....
Yürüyüş içeren program Üçağız'dan başlayacak ve Patara'da son bulacak.
Şimdiye kadar gidememiştim.Bol fotoğraf ve anıyla dönüp.En kısa zamanda sizlerle tecrübelerimi (tabii ki bol görsel eşliğinde )paylaşacağım.
Gider ayak uygun ayakkabım olmadığına karar verdim ve son 3 gün kala internetten ayakkabı bakmaya başladım.Onu sor numarası yok,bunu sor yetiştiremeyiz cevabı al derken yolum Kutup Ayısı'na düştü.
Satış Müdürü Tolga Bey ile yaptığım konuşma sonucu, onun tavsiye ettiği Keen Shasta Mid WP ayakkabıdan sipariş verdim.
Gayet hafif ve esnek bir ayakkabı,rengi de hoşuma gitti, fakaaatt ...
38.5 nosunu istediğim ayakkabıda bir karışıklık sonucu UK 8.5 yani EU 39 no yollamışlar.Hemen mail ile durumu bildirdim ve Tolga Bey'in kendi elleriyle bulduğu 38.5 no ayakkabım anında gönderime çıktı.
Mutlaka her işimde bir son dakika olacak ya .Şimdi yarını bekliyorum doğru numara elime ulaşsın diye.
Satış müdürlerinin soruna anında çözüm üretmesi sayesinde outdoor alışverişlerimde ilk adresim Kutup Ayısı olacak anlaşılan.
Bu arada çantaya konacaklar hazırlandı.Bilgi edinme açısından,
 kitabı alındı. 
Yolda okumak için ise;
seçilerek alındı.Özenle okunmaya başlanmadı.
Bir başlarsam gidene kadar yemez içmez bitiririm alimallah :)

Bu akşam çantamı yerleştireceğim şapka,baton,gözlük,bol bol giyecek, ıvır zıvır.....
Döndüğümde buluşmak üzere hoşçakalııın....

16 Nisan 2012 Pazartesi

Biricit'ten Gelen Çok Şekersin Mimi

  Biricit beni mimlemiş.Dürüstçe cevaplamam gerekirseeee...
1) Mesleğin seni mutlu ediyor mu?
Dürüst olmak gerekirse artık sıkılıyorum.Hobi olarak uğraştığım el ürünleri ve giyim konusunda birşeyler yapmayı düşünüyorum artık.
 2) Dilediğin meslek miydi?
Çocukluktan bu yana hayvanları sevdiğim için seçmekte bir mahsur görmemiştim ama bu ülkede Ziraat Mühendisi'ne ihtiyaç olmadığı belli !
 3) Yalnız mı ilişkide yaşamayı mı tercih ediyorsun?
Yalnız yaşamayı tercih ediyorum gibi,başkalarının isteğine göre hareket etmek hiç bana göre değil.Sadece kendi keyfime göre seçimler yaptım mı daha mutluyum.
 4) Tatsız durumlardan kaçınmak için yalan söyler misin, dürüst ol?
Çook nadiren ,korumam gereken birşeyler varsa. 
5) Yabancı bir dil konuşuyor musun?
Konuşamıyorum.
 6) Rüyandaki evde oturuyor musun? Taşınmak veye yurt dışına gitmek istiyor musun?
Müstakil evde ve köyde oturduğum için şanslı hissediyorum  kendimi.Ama çok daha güzel dekore edecek param olsun isterdim.Olunca birşeyler düşüneceğim artık.Yurt dışına gitmek istemem sadece gezip gelmek isterim.İnsanın kendi ülkesi gibi yok.
7) Mobilya değiştirmeyi sever misin?
Severim ama ben uğraşmayayım.Alayım bırakayım birileri yapsın düzenlesin :)
 8) Çevreye, hayvan korumaya hiç katkın var mı?
Var tabii ..Atık yağlar birikir evde.Enerji ve doğal kaynak savurganlığı yapmam.
Memleketin çöp içinde olmasına kızarım,en azından ben atmam.
Kedi sevengillerdenim.Çocukluktan bu yana bayağı bi yavru kedi kurtarmışlığım vardır.
9) Televizyon ve filmleri sever misin?
Severim ama düşkün değilim.
 10) Bırakmak istemediğin kötü huyların var mı?
Açık sözlü olmak ve insanların gizledikleri kötü yünlerini iyi analiz etmek.Böylece herkeste kusur buluyorum. Bu kadar gözlemci olmasam iyiydi.Dünya benim için daha toz pembe ; herkes te daha iyi olurdu. 
11) Loto veya benzeri şans oyunu oynar mısın?
Yılbaşında bilet alırım sadece.Estimi de buradan çekilişlere katılıyorum .Henüz birşey kazanmadım :(
 


10 Nisan 2012 Salı

Dokuzdeğirmen Köyünden Şön Şelalesi'ne Yürüyüş




            
     Düzce Melen Çayı,rafting meraklıları için yakında olmasıyla farklı bir tecrübe imkanı sağlamasıyla,gün geçtikçe artan bir ilgi görüyor.Yürüyüş grubumuz İZDOGE her yıl Mart-Nisan aylarında birkaç rafting organizasyonu yapar.Denemek isteyen ,denemiş olup vazgeçemeyenlere güzel bir hizmet sağlar.Geçen haftasonu yine böyle bir duyuruda yürüyüş yapmak isteyenlere de Melen boyunca güzel bir yürüyüş ve şelale görme imkanı sağlandığını gördüm.Raftinge de merakım var ama şimdi kış modundan çıkamadım daha sıcak olsa yapardım.

İzmit- Adapazarı- Düzce derken Cumayeri Kasabasında bulduk kendimizi.Rafting tesisi Cumayeri'ne bağlı Dokuzdeğirmen Köyünde.Parkur burada başlayıp 11 Km kadar sürüyor.

Gittiğimizde gördük ki Melen'in debisi çok yükselmiş.Öyleki rafting için tehlike arzedecek boyutta.Velhasıl rafting için gelen hiç kimseye izin verilmedi.Raftingciler biraz hayal kırıklığıyla yürüyüşçülere katıldı.Önce açık büfe kahvaltımızı ettik.Güzel bir kahvaltıydı taşkın akan Büyük Melen'i seyrederek enerjiler depolandı.

Ben de yol boyunca rafting yapanları seyrederiz hayalleri kuruyordum.O da olmadı.Sarı akan etrafındaki ağaçları yükselerek yarı yarıya içine alan Büyük Melen'i izleyerek yürüyüşe geçtik.

Giderek yükselen toprak geniş bir yolda keyifli bir yürüyüş ve Melen hizasına iniş sonrası kurumuş,her an çatır çutur kırlacak daracık bir köprüden karşıya geçtik.
Suya bakıyorum sanki köprü aşağı doğru kayıyor.İleriye baka baka dengemi bozmamaya çalışarak geçtim.



Yine tırmanış ve işte Şön şelalesinin olduğu dere.300 metre kadar dere boyunca çıktık.Bu derenin de suyu en yüksek seviyelerindeydi.Bir iki dere geçişi yapacağımızı biliyordum ama son 100-150 metreyi suyun içinden gideceğimizi bilmiyordum.


Dolayısıyla (biraz da ihmalkarlıkla) yedek ayakkabı almamıştım yanıma.Ya ayaklar ıslanacak eve kadar öyle gidecektim ya da sudan yürüyüş kısmına katılmayacak son durakta bekleyecektim.Şelaleyi de göremeyecektim.


Dize kadar soğuk suda komple ıslanma ve saatlerce öyle kalma fikri bu mevsimde pek akıllıca gelmediğinden şelaleyi görmeden döndüm.Arkadaşların çektiği fotoları gördüğümde neden yedek almadığıma bayağı bir söylendim.Ama olan olmuştu.Bir daha buralara gelindiğinde kesin ben de varım.Üç kafadarın kendi isimlerinden yola çıkarak Şön adını verdiği doğa harikasını görememek içimde ukde kaldı. Yürüyüşün sonunda çoğunluk ıslandığından minibüsümüz bizi almaya geldi ve yine açık büfe yemeğimizin bizi beklediği rafting tesisine geri döndük.
  Foto:Argun Baydan(Kaçırdığım şelale )

Günümüz yemek arası yürüyüş kıvamında geçse de gayet keyifliydi.Tesisten  memnun kaldım ama rafting, coşkun akan Melen'i görünce beni biraz korkuttu açıkçası.    .
Belki bir gün...
İZDOGE Facebook 
duzcerafting site adresi