20 Ekim 2012 Cumartesi

Karadeniz Turu 5-Gürcistan Batum

Gürcü ve Çerkes kanı taşıyan bir Türk vatandaşı olarak bu gezide en merak ettiğim kısım Gürcistandı.Gezinmeye çok meraklı biri olduğum halde yurtdışına da hiç çıkmak nasip olmamıştı.
Bunun verdiği heyecan da eklenince Batum'da gezmek bu ülkeyi gözlemlemek tadından yenmez oldu benim için.
 Gezi programında bir küçük kale,botanik parkı ,tabiat müzesi ve şehir merkezi vardı.İlk iki geziyi hızla tamamladıktan sonra şehir merkezinde Türk mahallesinde aldık soluğu.
 Botanik Park'tan manzara
 Botanik park
 Türk mahallesindeki caminin kapısı ilginçti üzüm desenli

 Mitolojik sahnelerden heykeller yapılmış...tiyatronun önündeki meydandan...
 Yeni yapılan bir gösteri merkezi
 Sahil ve Harf Kulesi

Şehir içinde yol alırken son derece çirkin toplu konut görüntüsünde yüksek apartmanlar vardı aşağıda fotoğrafını gördüğünüz üzere.Bu binalar kominist dönemden kalmış.O zaman devlet herkese ev veriyormuş ama şimdi ev sahibi olmak çok zorlaşmış ve pahalıya patlıyormuş.Ülkede ekonomik sıkıntı varmış.



Türk mahallesi merkezi bir konumda ,yemeğimizi orada yiyip yürüyerek meydanların yeni şehrin inşa edildiği  en merkezi kısmına yöneldik.

Yeni yapılan sokaklar gayet şık Arnavut kaldırımı.Yeni yapılan binalar ise barok tarzda  harika görünüyorlar.İnce işçilikli süslü püslü devasa tiyatrolar,gösteri merkezleri bilumum sosyal alan.İlginç kuleler(alfabe kuleleri var,alfabeleri ile gurur duyuyorlarmış vodka şekline kule de yolda :),ilginç gökdelenler birinin üzerinde dönme dolap vardı.Aşağıdaki fotoğraftan az da olsa anlaşılıyor.




Gerçekten de kendimi lunaparkta gibi hissettim bu ülkede.O renkli süslü binaların arasında.Fotoğraflara dikkat ettiniz mi sokaklar tertemiz. biz neden bu kadar temiz değiiz! Ülkemizde turistik olsun olmasın nereye gidersem gideyim sokakların,çevrenin çer-çöp içinde olduğunu görmek daima canımı yakmıştır :(

İçinde nikah kıyılan ,deniz boyunca düzenlenmiş parkı aşınca kendimizi sahilde bulduk.Şehrin en çok hoşuma giden tarafı işte tam da buydu.Şehrin her yerinden denize giriliyordu.

Karadeniz şehirlerimizde şehir merkezinde sahil boyu hep park, oturup denize bakıyorsun ancak hasretle.Anlaşılan o ki denize girilen yerler hep merkez dışında tecrit edilmiş halde.Ama Batum'da al havlunu in sahile yüz güneşlen ye iç dön evine durum budur.Akdeniz sahillerimiz gibi.

 Çoruh Nehri'nin Denize döküldüğü yer

Batum'da Türkler'e ticaret yapmaları işyeri açmaları için kolaylıklar sağlanıyormuş.Bu süslü binaları yapan mütahitler de çoğunlukla Karadenizliymiş.Akşam olduğunda;sadece dört köşeden oluşan çirkin binaları bize reva gören devletimize mi yanayım,bizden fakir oldukları söylenen Gürcistandaki benzin fiyatlarının bizimkinin yarısı olduğuna mı yanayım şaşırmış vaziyette ülkemiz topraklarına gerisin geriye döndüm! Kaderimize bir kez daha isyan ettim. Kazancının yarısı vergi olarak geri alınan  halkımız bu kadar kötüsüne layık olmamalı ! Lütfen şu paraları halkın refahı için de harcayın artık !


3 yorum:

  1. Etkisinden hâlâ kurtulamadığım Karadeniz turunda en çok etkilendiğim bölümdür Batum. Benim köklerimde Gürcü. Bu yüzden oraları hep merak ediyordum. Batum'u çok beğendim bende. Gerçi biz tek gün için gezmiştik. Gerçekten beklediğimin üstündeydi Batum serüveni
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan gitmeliymiş başka ülkelere görmeliymiş anladım. Avrupa'ya gidersem tamamen delireceğimi düşünmeye başladım.

      Sil
  2. Güzel manzaralar. Gitmek gerekir.. Insan vakit bulacak ve gidecek...

    YanıtlaSil